4 Nisan 2012 Çarşamba

Sınıfta Dikkat Sorunları Olan Çocuklarla Çalışmanın Yolları?

* Çocugun o gün neler yapilacagini önceden bilmesi saglayacak ve hep uyulan bir sinif düzeni gelistirin.
* Çocugun ögretmenin gözü önünde, pencereden uzak ve tahtaya yakin bir yerde oturmasini saglayin.
* Kendi basina yapilabilecek ödevleri, diger çocuklardan ayri bir kösede dikkati dagilmadan yapmasina izin verin.
* Çocugun ödevlerini yaparken gerektiginde ara vermesine olanak taniyin. Bu aralara diger çocuklardan daha sik ihtiyaç duyacaktir.
* Oyun saatlerini azaltma ve teneffüs iptalinden kaçinin. Oyun saatleri çocugun fazla enerjisinden kurtulmasi için iyi bir firsattir.
* Farkli aktivite düzeyleri gerektiren dersleri gün içine dagitin. Müzik, beden egitimi, resim gibi yardimci dersleri daha çok dikkat gerektiren Türkçe, matematik gibi derslerin arasina koyun.
* Dikkat sorunlari olan yasça daha büyük ögrencilerin, verimli çalisma ve dinleme aliskanliklari kazanabilmeleri için çalisma yöntemleri ile ilgili ek özel dersler almalari yararlidir.
* Ders çalisirken belli aliskanliklar edinmelerini saglayacak ve istenmeyen davranislarini kontrol edecek etkin bir sistem gelistirin. Ödül puanlari, çocugun basarisini grafikler ile göstermek, çocugu çikartmalar veya yildizlar ile ödüllendirmek, çocugu istenilen davranislari göstermesi için heveslendirecektir.
* Yeni seyler ögretip, yanitlar istemeden önce çocuga sözel ya da görsel bazi ipuçlari verin. Örnegin çocuga yalnizca onun anlayacagi bir isaret vermek onu utandirmadan dikkatini anlatilana vermesini saglar.
* Uzun sürebilecek ödevleri küçük parçalara bölün. Böylece çocuga bir isi tamamlamis olma duygusunu tattirmis olursunuz.
* Çocugun her zaman ayni performansi göstermesini beklemeyin. Çocugun çabalari sonuç mükemmel olmasa bile destekleyin.
* Mümkünse derste islediklerinizi ve ödevleri yazili hale getirin.
Hiperaktif Çocuklar Büyüdüklerinde Ne Olur?
“Çocuk büyüdügünde hiperaktiflik geçer” diye söylendigini duymus olabilirsiniz; bu dogru degildir. Ama asagidaki nedenlerden dolayi çocuk olgunlastikça bazi iyilesmeler olacaktir.
* Çocuklar saldirgan davranislarini birakmayi veya azaltmayi genellikle arkadas baskisi nedeniyle ögrenirler.
* Yas büyüdükçe bazi problemlerin üstesinden daha kolay gelmeyi ögrenir (örnegin ilgilerini çeken bir sey üzerinde yogunlasarak ve ilgilerini çekmeyenlere önem vermeyerek).
* Bazi çocuklar problemlerinin üstesinden gelmeyi ögrenirken, bazilari da özellikle daha küçük yaslardan itibaren siddeti hiperaktif olanlar ergenlik çaginda ciddi davranis bozukluklari gelistirebilirler.
* Hiperaktif çocuklarin çogunlugu büyüdüklerinde iyi olacak, veya en azindan idare edebilecek düzeye geleceklerdir.
* Bazen, özellikle 6 yasin altinda, kisa dikkat süresi genel bir gelisim geriliginin bir bölümüdür. Böyle durumlarda çocuk büyüdügünde bundan kurtulacaktir. Çocuk genel gelisim düzeyini yakaladiginda dikkat edebilme yetisini de kazanacaktır.


http://www.psikolojikdanisma.net/hiperaktif.htm adresinden alınmıştır.


Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nun Tedavisi

Tedavinin ilk şartı, aile okul ve hekim arasında sıkı işbirliğidir.  Çünkü DEHB evde olduğu kadar okulda da sorun yaşanmasına neden olur. Öğrenmeyle ilgili sorunlar yanında arkadaş ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve kurallara uyma güçlüğü aile ve okulun ortak ve sağlıklı yaklaşımlarıyla aşılabilir. 

Öncelikle ailenin hiperaktivite hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Çünkü çocukta var olan sorunların nedenlerini başka yerlerde aramak, çözüm üretmeyi engellediği  gibi, telafisi mümkün olmayan yanlış yaklaşımlar sergilenmesine neden olacaktır. Çocukla olan ilişkimizi düzenleyebilmek için DEHB belirtilerini yanlış yorumlamamak gerekir. Çocuğun davranışlarını ya da derslerle ilgili zorluğunu yaramazlık ya da tembellik olarak yorumlayan anne-babalar çocukla ilişkilerinin bozacak derecede sürekli ceza verme eğilimindedirler. Oysa bu çocukların cezalardan pek anlamadıkları kısa süre içinde görülecektir. Tedavide çocukla yeniden sağlıklı ilişki kurabilmenin yolları aranır. Ailenin çocuğa yönelik tutumları gözden geçirilerek yanlışlar ayıklanmaya çalışılır. 

DEHB’nun tedavisinde ilaçlar önemli yer tutarlar. Dikkat arttırmaya ve davranışların kontrol edilmesine yönelik ilaç tedavisi uzun yıllardır kullanılmaktadır. Stimülanların bulunmasıyla ilaç tedavisinde ciddi gelişmeler olmuştur. Günümüzde DEHB’nun tedavisinde Metylfenidat, dextroamfetamin ve pemolin gibi stimülanların yanında bazı antidepresan ve karbamezapin’den yarar görüldüğü bilinmektedir. Medikal tedaviden elde edilen sonuçlar çocuğun yaşı, zeka düzeyi, ailenin tedaviye uyumu ve sebatı gibi faktörlerden etkilenmektedir. Stimülanların devreye girmesiyle tedaviden elde edilen başarı oranı oldukça artmıştır. Stimülanlar; tedavideki başarıları yanındı, güvenilir ilaç olmaları, çocuklarda bağımlılık yapmamaları ve yan etkilerinin az olması nedeniyle tercih edilirler. 

Ülkemizde psikiyatrik ilaç kullanımı konusundaki yanlış bilgilenmeler DEHB olan çocukların gerektiğinde ilaç kullanmalarını da engellemektedir. Ailenin yan etkilerden korkarak ilaç reddetmesi, tedaviyi geciktirmekte ve sonradan geri dönüşümü olmayan sonuçlar doğurabilmektedir. 

Öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda özel eğitim programlarının uygulanması gerekebilir. Kalabalık sınıflarda dikkatlerinin dağılması nedeniyle öğrenemeyen çocuklara bireysel eğitim öğrenemeyen çocuklara bireysel eğitim desteği verilmelidir. Olumsuz davranışların düzeltilmesi ve yerine olumlu davranışların konulması için çeşitli destekleyici ve davranışçı tedavi teknikleri uygulanabilir.




http://www.psikoturk.net/detay.php?iid=72&ad=D%C4%B0KKAT%20EKS%C4%B0KL%C4%B0%25... adresinden alınmıştır.


Temel Belirtiler...


Bu bozukluğun 3 temel belirtisi vardır:
  1. Dikkat eksikliği,
  2. Aşırı hareketlilik,
  3. Dürtüsellik
Bir kişide dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun varlığından söz edebilmek için bu belirtilerin 7 yaştan önce başlamış olması, birden fazla ortamda görülüyor olması, sürekli olması ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekir.
7 yaştan önce başlamış olmalı
Kalıcı ve sürekli olmalı (en az 6 aydır)
Birden fazla ortamda görülmeli (hem ev hem okul)



Hiperaktivite Nedir?







Hiperaktivite bir ögrenme bozuklugu degil, bir davranis sorunudur. Bir baska deyisle, hiperaktivite davranis sorunlarina sebep olabilen bir kisilik özelligidir. Hiperaktif çocuklar gereginden fazla hareketlidirler, düsünmeden davranir ve dikkatlerini (ilgilerini çekmeyen konularda) birkaç dakikadan fazla yogunlastiramazlar. Hiperaktivite okul çagindaki çocuklarin %3-5’inde bulunan ve erkek çocuklarda daha fazla rastlanan bir problemdir. Hiperaktivite aile için oldugu kadar çocugun kendisi için de büyük bir stres kaynagidir. Hiperaktif çocuklar genellikle davranislarinin dikkat dagitici ve rahatsiz edici oldugunu bilirler, fakat bu konuda ellerinden bir sey gelmez. Anne-babalarin bunu anlamalari ve çocuklarina sevgi ve destek vermeleri gerekir. Anne-babalar hiperaktivitenin getirdigi zorluklari asabilmek için çocuklarinin doktoru, ögretmenleri ve danismanlariyla isbirligi yapmalidirlar.


http://www.psikolojikdanisma.net/hiperaktif.htm adresinden alınmıştır.

Dikkat Eksikliği Nedir?


Dikkat eksikliği dikkat süresinin ve yoğunluğunun bireyin yaşına göre olması gerekenden az olmasıdır. Dikkatin belirli  bir noktaya toplanamaması ve  kolayca dağılması, dağınıklık, unutkanlık, eşyaları kaybetme gibi belirtilerle kendini gösterir. 
Dikkat eksikliğinde sorun dikkat edememek değil, dikkatin belirli bir noktaya odaklanamamasıdır. Bu tür bireyler aynı anda tüm uyaranlara birden dikkat ederler bu nedenle belirli bir işle uğraşırken başka bir uyarıcı kolaylıkla dikkatin dağılmasına neden olur. O anda uğraştıkları işi bırakıp bir başka işe yönelebilirler.
Uyarana ve çevreye ait bazı faktörler dikkat süresi ve yoğunluğunu etkiler. Ödev başında 10 dk’dan fazla oturamayan bir çocuk bilgisayar başında saatlerce oyun oynayabilir ya da sevdiği bir TV programını izleyebilir. Dikkat eksikliği olan bir birey için dikkatin bir noktaya odaklanması ve sürdürülmesi kalabalık, gürültülü ve uyaranın fazla olduğu ortamlarda daha da zor olur. Bununla birlikte
bire bir ilişkilerde, sakin ortamlarda ve ilgisini çeken bir konuda  daha uzun süre odaklanabilir.
 Dikkat süresi ve yoğunluğu her yaşta farklıdır. 5-6 yaşlarındaki bir çocuk için normal kabul edilebilecek dikkat süresi 12 yaşındaki bir çocuk için kısadır. Bu nedenle her birey kendi yaş dilimi içinde değerlendirilmelidir.



28 Mart 2012 Çarşamba

Spina Bifida'nın Tedavisi

Öncelikli amaç hastanın omurga açıklığının kapatılmasıdır. Burada cerrahi sınırların ne olması gerektiği, iyileşmeyi etkileyen önemli bir faktördür. Bu arada spina bifida'ya eşlik eden ayak, kalça ve iskelet kusurlarının cerrahi tedavisi, aynı seansta yapılıp yapılmayacağı da akılda tutulması gereken diğer bir konudur. Daha önce bahsi geçen spina bifida düzeltme ameliyatlarından sonra oluşabilen hidrosefali'nin cerrahi yönetimi de önemlidir. Burada sorun hidrosefali'ye yönelik şant ameliyatının ne zaman yapılacağıdır(hidrosefali henüz çıkmamışken aynı seansta mı, yoksa gözlenip gerekirse ikinci bir ameliyatla mı şant takılacağı). 
İdrar ve barsak sorunları için idrar kateteri, lifli besinler, barsak yumuşatıcı ilaçlar, lavmanlar gibi ilaç ve yöntemler kullanılabilir. 
Spina bifida'nın önlenmesinde folat(folik asit) adlı bir vitamin türevinin yeri vardır. Hamile bayanlara bir kadın doğumcu kontrolunda verilecek bu tür bir ilaçla nöral tüp defekti sıklığının azaldığı gösterilmiştir. 



http://www.spinabifidaturkey.com/smf/index.php?topic=3998.0 adresinden alınmıştır.


Spina Bifida' da Tanı







Spina bifida'da kesenin büyüklüğü değişik derecelerdedir. Bazı hafifvakalarda tümörle karıştırılabilir. Bazen de kese hiç görülmez, ancak belde veya sırtta şarabi doğum lekesi veya anormal kıl içeren deri bölgesine rastlanabilir. Spina bifida'lı bebekler genellikle kas zafiyeti veya refleks azalması belirtileri gösterirler. 


Genetik testler
Spina bifida gibi genetik bozukluklar doğumdan önce gelişir. Peki bu tür durumlar doğumdan önce nasıl anlaşılabilir.
Anne kanında normalde de bulunan ancak spina bifida'lı cenine hamilelik durumunda artan alpha-fetoprotein (AFP) adlı maddenin saptanması tanı ölçütlerinden biridir. 
Spina bifida anne karnında ultrasonografi ile de tanınabilir. 
Amniyosentez spina bifida'nın doğum öncesi tanısı için bir seçenektir. Anne karnından bir iğne ile girilerek cenini çevreleyen sıvıdan alınan sıvının incelenmesi ile spina bifida tanısı konulabilir. 
Doğum öncesi tanısı konmuş spina bifida için daha sonra nasıl davranılacağı sorunu, yalnız tıbbi değil, aynı zamanda vicdani ve etik bir sorundur.



http://www.spinabifidaturkey.com/smf/index.php?topic=3998.0 adresinden alınmıştır.